3 Mayıs 2014 Cumartesi

7. Ay bitti

Aylin

Bu ayın başlarında ağzını bir şeyler söyleyecekmiş gibi oynatıyordun. Hepimizi ağzının içine bakıyorduk ne diyecek diye. Boş boş ağzını oynatıp ardından bir çığlık patlatıyordun. Ayın sonlarına doğru bu ağız oynatmalar BaaBaaa Baaa Baaa Baaa diye hecelere dönüştü. İlk olarak "Baba" demiş oldun. (Aslında babanı kastetmediğini biliyorum yavrum ama bu aramızda bir sır olarak kalsın çünkü baban seviniyor "baba" dedin diye) Koca koca yanaklarını doldurup dudaklarını büzerek BaaBaaaBaaaBaaa dediğin an seni yememek için kendimi zor tutuyorum. Bunu bir türlü kayda alamıyoruz çünkü kameraları telefonları gördüğün anda malesef susuyorsun.

O kadar dikkatlisin ki. Hiç bir şeyi kaçırmak istemiyorsun. Ne var öğrenilecek getirin bana hemen anlayayım der gibisin. Merakla bakıp uuuu diyip saldırıyorsun etrafa hemen dokunmak oynamak istiyorsun. İştahla hayatı algılamak. Ne büyük bir heves. Kolların sürekli havada beni kucağınıza alın ve gezdirin etrafı çünkü ben henüz yürüyemiyorum. Bi yürüsem bi daha da kucağa gelmem kendi işimi kendim görürüm diyorsun sanki. Emeklemek için sarfettiğin çaba muhteşem... hiç yılmadan dakikalarca uğraşıyorsun. İlk başlarda sadece olduğun yerde yaylanıp geri geri gidiyordun ama bu ayı yaylanıp öne sıçrayarak göbekleme diye tabir edebileceğimiz bir stille tamamladın. Emeklemenin ilk tohumlarını attın yavrucuğum...

Gülin 

Bazen sessiz etrafı seyrediyorsun. Bazen de küçük çenen bir düşüyor. Sayıyor da sayıyorsun hiç durmadan. Özellikle sabah kalkınca dırdır dırdır çok muhabbetlisin. Aylinin BaBaBaaasınından 2 gün sonra senden de bir sürpriz DaaDaaDaaa geldi. İçimi eriten sevimlilikle önemli bir şey söylüyormuşcasına ciddi ciddi bana bakıp DaaDaaDaa dediğinde ben bittim... Ama en komiği gece uykudan uyanıp sessizce DaaDaaDaa deyişindi. Sanki biraz sessiz konuşayım herkes uyuyor der gibi bir bilinçle. Bana bir şeyler söyleyip gülüyorsun. Ne diyorsun acaba o kadar çok anlamak isterdim ki... Bu ay iletişimimiz her zamankinden daha güzel. 

Henüz yürümek emekmeklemek gibi bir çaban yok. Yere koyuyoruz seni oyuncaklara bakıp ağlıyorsun. Gidemiyorum işte bu nasıl bir işkence diyorsun. Ayakların sürekli kıpır kıpır. 5. ayından beri topuklarını kuvvetle yere vuruyorsun. Yatakta ayaklarını vura vura yatıyorsun. Sen vurdukça park yatak sallanıyor. Aylin bedavadan sayende eğleniyor. Bu topuk vurmalar yürümeye hazırlıkmış. Bakarsın sen emeklemeden yürürsün. 

Oyuncak inek dori'yi bu ara daha çok seviyorsun. Artık zimmetine geçirdin sürekli elinde. Zavallı oyuncağı kemire kemire tükürük içinde bırakıyorsun. Sırılsıklam bir şekilde. Baban kaloriferin üzerine koyuyor sabaha kadar kurusun diye :)) 

Bu ay artık bizi ve birbirinizi çok iyi tanıyorsunuz. Evimize gelenleri biliyorsunuz. Bir süredir görmediğiniz veya daha önce hiç görmediğiniz kişileri yabancılıyor, sizi sevdiklerinde ağlayıp bize sarılıyorsunuz. Tanıyana alışana kadar göz hapsine alıyorsunuz. Aylin daha sıcak kanlı. Gülin biraz daha mesafeli duruyor. Zaten misafir geldinde de normalde uyumayan Gülin uyur, hep uyuyan Aylin uyumaz olur :)) Oyuncaklarınızı paylaşamıyorsunuz. Hışırtılı kumaş bir kitap aldı size Murat Amcanız. Üzerinde rakamlar ve hayvanlar var. İlk geldiği gün paylaşamayıp ağladınız. Sonra ertesi günler bu kapışma başka oyuncaklarda da devam etti. Aylin sen biraz cingözsün. Bi biriniz alıyor sonra hooop diğeri onun elinden kapmış. Bakmışsın kopmuş bir mızıldama... Ne dersiniz bunlar daha iyi günlerimiz mi?

Ek gıdaya geçtiniz. Artık elma, armut, havuç, patates, kabak ve yoğurt yiyorsunuz. Size hergün yoğurt yapıyorum. Gülin elma ve armut püresini pek sevmiyorsun. Ama kabak ve yoğurtu sevdin. Yemediğin her şeyi yoğurtla karıştırınca yiyorsun.  Aylin sen ne versem yiyorsun. İştahlı bir bebeksin.

Çok güzel bir aydı. Hergün yeniliklerle doluydu. Büyüdüğünüzü hem sevinerek hem de bu hallerinizi özlemenin ve unutmanın kaygısıyla yaşıyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder