11 Ekim 2014 Cumartesi

12. Ay Bitti

Gülin artık 4 dişli :) Eylül sonu üç diş bir kaç gün arayla patlayarak ve de kızımı bunaltarak geldi. Bu ay Gülin iki elinden tutarak yürütmemizi istiyor. Çok sağlam basmasa da yürümekten keyif alıyor. Tek elini tutarak yürütmeye çalıştığımızda ağlıyor dönüp diğer elimi de tutmak istediğini anlatıyor. Kendini tek elde güvende hissetmiyor henüz. Köpek havlaması yapıyor. Tavuk gıdaklaması yapıyor, bye bye yapıyor. Sözde mumu puffff diye üfleyecek ama mumum kendisini görünce eline almak istediğinden üflemeyi unutuyor.

Aylin artık tek elini tutarak yürüyor. Çok kısa zamanda yürür galiba ama ben acele etmiyorum. Tutup bir o yana bir bu yana çalıştırmıyorum. Belli ki yürüyecek zaten şükür :)

Aylin el sallıyor. Ve en güzeli bunu komut almadan birinin gittiğini gideceğini anladığı anda yapıyor. Ve ya kendisi yatmak için odaya gideceği zaman salonda oturanlara el sallıyor.  Öpücük gönderiyor. Ay sonunda yanaktan öpmeyi de öğrendi ama canı istemedikçe hiç bir şey yapmıyor öyle de kuralları var :))

Aylinin hiç bir lisanda yeri olmayan komik kelimeleri var "bi bii bii biii" "galigali galigali" "kokitikokiti" "gagiligagiligagili"... Çok komik ve şirin oluyor bunları söylerken ve biz yapmaya çalışsak da aynı sesleri çıkaramıyoruz maalesef bir kişi hariç... ; Gülin! O gali gali konusunda uzmanlaştı şimdi gagili yapmasını bekliyoruz :))

Saçların nerde, burnun nerde oynuyoruz. Bunları bildiklerini tesadüfen öğrendim. Ceviz adam şarkısını 10. aydan beri söylüyorum ve oynuyoruz. Bu şarkı içindeki sözlerde geçenleri öğremişler. Ama şu zamana kadar sadece "karnı davul güm güm güm" dediğimde karınlarına vuruyorlardı. Sonra bir gün "bak benim saçıma senin saçın var mı?" dediğimde tak tak kafalarına vurmaya başladılar. Başka bir gün şarkıyı söylerken bildiklerini yapmaya başladlar. O zaman anladım ki sen konuşurken sana aslında boş boş bakmıyorlar. Her yaptığını her söylediğini kaydediyorlar. Bir gün lamba nerde dediğimde parmağıyla gösterdi avizeyi...

Telefonu alıp kulaklarına koyuyor. (hatta kulaklarını tam tutturamayıp ensesine koyduğu da oluyor)
Alo diyemiyorlar daha. Bir kez Aylin alleeee dedi o da bir tesadüf müydü bilmem bir daha kendisinden haber alınamadı.

Hop o yana hop bu yana evi dört dönüyorlar. Kah beraber kah solo takılıyorlar. İkiz olmak dünyanın en güzel şeyidir belki... Aynı karından aynı hayata birlikte öğrenmektir... Paylaşmak ve bazen de paylaşamamaktır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder